Rahim ağzı kanseri risk faktörlerini açıklayan Medipol Esenler Üniversite Hastanesi Kadın Doğum Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, “İleri yaş, düşük sosyoekonomik durum, düşük eğitim düzeyi, eşlerde birden fazla seksüel partner, ilk ilişkinin erken yaşta olması, sigara, C vitamininden fakir diyet, erken ilk gebelik yaşı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, aşırı kilo, aile öyküsü sayılabilir. Rahim ağzı kanseri ani olarak değil, zaman içinde öncü lezyonlardaki hücre değişiklikleri sebebiyle yıllar içinde oluşur. Bazı kadınlarda bu lezyonlar kaybolurken, kimilerinde ise ilerler.” dedi.
Öncü lezyonların kansere dönüşmeden bulgu vermediklerini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, hastalık kansere dönüşünce kanlı, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişki esnasında veya ara adet döneminde kanamalar, normalden uzun süren adet kanamaları, et suyu şeklinde lekelenme veya ilişki esnasında ağrı olabileceğini söyledi.
HPV AŞISINI İHMAL ETMEYİN
Rahim ağzı (serviks) problemlerinin kansere dönüşmeden bulgu vermediğini dile getiren Yılmaz, “Erken teşhis açısından birkaç saniyede tamamlanan smear testini cinsel hayatı başlayan tüm kadınların yaptırması hayat kurtarıcı. Kadınlarda kanser ölümlerinin en sık sebeplerinden rahim ağzı kanserleri yüzde 99 oranında HPV virüsü nedeniyle oluştuğu için mutlaka HPV aşısı ihmal edilmemeli.” ifadelerini kullandı.
Tarama ve tedavi sayesinde büyük ölçüde tüm rahim ağzı kanserlerinin önlenebileceğini vurgulayan Yılmaz, “bu kanserden korunmak için jinekolog muayenesi ve smear testi düzenli olarak yaptırılmalı, risk faktörlerinden uzak durulmalı. Önlem olarak, sigarayı bırakmak, kilo vermek, dengeli beslenmek, cinsel partner sayısını azaltmak ve şüpheli durumlarda kondom kullanmak gerekebilir” değerlendirmelerini yaptı.
Smear testinin rahim ağzındaki hücre düzensizliklerinin, kanser öncüsü lezyonların ve enfeksiyonların tespit edilmesine yardımcı olduğunu anlatan Yılmaz, şunları kaydetti;
“Bu sayede rahim ağzı kanserine dönüşebilecek lezyonların erken evrede tespiti sağlanıyor. Smear testi yapılırken, spekulum dediğimiz muayene aleti ile rahim ağzı gözlenir ve fırça yardımıyla rahim ağzından sürüntü alınıyor. Bu işlem ağrısızdır ve ortalama 5-10 saniye sürer. Alınan materyal patolojiye gönderilir ve incelenir. Smear testi 21 yaşından sonra cinsel hayatı başlamış her kadına mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca rahim ağzı kanserinin yüzde 99 sebebi olarak bilinen HPV testi de 30 yaşından sonra ek test olarak veya smear sonucu ASCUS çıkan hastalara eklenebilir.”
Smear testinin negatif çıkmasının hastalık olmadığına işaret ettiğine dikkat çeken Yılmaz, kalan hücre anormallikleri, yani smear testinin pozitif çıkması durumunda hekiminiz tarafından değerlendirilir ve smear tekrarı, rahim ağzından biyopsi, veya LEEP/konizasyon gibi rahim ağzından bir bölümün daha fazla inceleme için çıkarılması istenebileceğini ifade etti.
Hafif anormallikler de sıkı takip gerektirir
Rahim ağzı kanseri tanısı konulduktan sonra uzun ve zorlu bir tedavi süreci olduğunu aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı;
“Smear testinde saptanmış hafif anormallikler kişinin yapısına göre bazen kendiliğinden düzelir ancak mutlaka sıkı takip gerektirir. İleri lezyonlarda rahim ağzının kolposkopi denilen büyük bir mikroskopa benzeyen alet yardımıyla, lezyonların tespiti ve biyopsi eşliğinde daha büyük bir hastalık olup olmadığı saptanır. Gerekirse öncü lezyonların rahim ağzından çıkarılması gerekir. Bu işlemler LEEP veya konizasyon denilen rahim ağzından bir miktar parça çıkarılması olarak tanımlanabilir. Yine de mutlaka hastalar yıllık smear takibine devam etmelidir. Ancak smear sayesinde kanser aşamasına gitmeden erken lezyonların tedavisi ile hastalık önlenmiş olur.”
Hibya Haber Ajansı
Rahim ağzı kanserinde risk faktörleri
Rahim ağzı kanseri risk faktörlerini açıklayan Medipol Esenler Üniversite Hastanesi Kadın Doğum Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, “İleri yaş, düşük sosyoekonomik durum, düşük eğitim düzeyi, eşlerde birden fazla seksüel partner, ilk ilişkinin erken yaşta olması, sigara, C vitamininden fakir diyet, erken ilk gebelik yaşı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, aşırı kilo, aile öyküsü sayılabilir. Rahim ağzı kanseri ani olarak değil, zaman içinde öncü lezyonlardaki hücre değişiklikleri sebebiyle yıllar içinde oluşur. Bazı kadınlarda bu lezyonlar kaybolurken, kimilerinde ise ilerler.” dedi.
Öncü lezyonların kansere dönüşmeden bulgu vermediklerini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, hastalık kansere dönüşünce kanlı, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişki esnasında veya ara adet döneminde kanamalar, normalden uzun süren adet kanamaları, et suyu şeklinde lekelenme veya ilişki esnasında ağrı olabileceğini söyledi.
HPV AŞISINI İHMAL ETMEYİN
Rahim ağzı (serviks) problemlerinin kansere dönüşmeden bulgu vermediğini dile getiren Yılmaz, “Erken teşhis açısından birkaç saniyede tamamlanan smear testini cinsel hayatı başlayan tüm kadınların yaptırması hayat kurtarıcı. Kadınlarda kanser ölümlerinin en sık sebeplerinden rahim ağzı kanserleri yüzde 99 oranında HPV virüsü nedeniyle oluştuğu için mutlaka HPV aşısı ihmal edilmemeli.” ifadelerini kullandı.
Tarama ve tedavi sayesinde büyük ölçüde tüm rahim ağzı kanserlerinin önlenebileceğini vurgulayan Yılmaz, “bu kanserden korunmak için jinekolog muayenesi ve smear testi düzenli olarak yaptırılmalı, risk faktörlerinden uzak durulmalı. Önlem olarak, sigarayı bırakmak, kilo vermek, dengeli beslenmek, cinsel partner sayısını azaltmak ve şüpheli durumlarda kondom kullanmak gerekebilir” değerlendirmelerini yaptı.
Smear testinin rahim ağzındaki hücre düzensizliklerinin, kanser öncüsü lezyonların ve enfeksiyonların tespit edilmesine yardımcı olduğunu anlatan Yılmaz, şunları kaydetti;
“Bu sayede rahim ağzı kanserine dönüşebilecek lezyonların erken evrede tespiti sağlanıyor. Smear testi yapılırken, spekulum dediğimiz muayene aleti ile rahim ağzı gözlenir ve fırça yardımıyla rahim ağzından sürüntü alınıyor. Bu işlem ağrısızdır ve ortalama 5-10 saniye sürer. Alınan materyal patolojiye gönderilir ve incelenir. Smear testi 21 yaşından sonra cinsel hayatı başlamış her kadına mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca rahim ağzı kanserinin yüzde 99 sebebi olarak bilinen HPV testi de 30 yaşından sonra ek test olarak veya smear sonucu ASCUS çıkan hastalara eklenebilir.”
Smear testinin negatif çıkmasının hastalık olmadığına işaret ettiğine dikkat çeken Yılmaz, kalan hücre anormallikleri, yani smear testinin pozitif çıkması durumunda hekiminiz tarafından değerlendirilir ve smear tekrarı, rahim ağzından biyopsi, veya LEEP/konizasyon gibi rahim ağzından bir bölümün daha fazla inceleme için çıkarılması istenebileceğini ifade etti.
Hafif anormallikler de sıkı takip gerektirir
Rahim ağzı kanseri tanısı konulduktan sonra uzun ve zorlu bir tedavi süreci olduğunu aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sonlandırdı;
“Smear testinde saptanmış hafif anormallikler kişinin yapısına göre bazen kendiliğinden düzelir ancak mutlaka sıkı takip gerektirir. İleri lezyonlarda rahim ağzının kolposkopi denilen büyük bir mikroskopa benzeyen alet yardımıyla, lezyonların tespiti ve biyopsi eşliğinde daha büyük bir hastalık olup olmadığı saptanır. Gerekirse öncü lezyonların rahim ağzından çıkarılması gerekir. Bu işlemler LEEP veya konizasyon denilen rahim ağzından bir miktar parça çıkarılması olarak tanımlanabilir. Yine de mutlaka hastalar yıllık smear takibine devam etmelidir. Ancak smear sayesinde kanser aşamasına gitmeden erken lezyonların tedavisi ile hastalık önlenmiş olur.”
Hibya Haber Ajansı